Manisa yöresinde Bağcılık kültürünün antik çağa kadar uzandığına dair bilgi ve buluntu vardır. Gediz ırmağının suladığı ovaya Antik Çağda "Üzüm Ovası" ya da "Lidya'nın Altın Ovası" denilmekteydi.
Üzüm ve asma o çağlarda yaygın olarak yapılan mermer işlerinde yer almıştır.
Eski Türkler'de üzüm ve asmayı madenden, ahşaba, oyadan yazmaya, meşhur Osmanlı çinilerinde ve pek çok eşyada süsleme figürü olarak kullanmışlardır. Ayrıca mani ve türkülerde üzüm ve asma eskiden beri yer almıştır.
Üzüm kuşkusuz geçmişte olduğu gibi şimdide Manisa İlinin en başta gelen ürünüdür. Şehzadeler/Sultanlar Şehri Manisa ile özdeşleştiği için de Sultani/Sultaniye adını almıştır.
Manisa Valiliği 2006 yılı tanıtım kitabında, geçmişte bağ alanı ve üretim miktarı ile ilgili şu bilgiler mevcuttur;
1913 tarım sayımına bakıldığında Saruhan(Manisa) civarında 226.600 dönüm bağ alanında 92.573 ton üzüm elde edildiği görülür. Sayım yılında kuru üzüm miktarı ise 16.459 tondur.
1928'de İl genelinde kuru üzüm üretimi 13.340 ton olarak tespit edilmiştir. 1931 yılında üzüm üretimi en düşük düzeye inmiştir. Bu yıllarda yaşanan don ve Filoksera (asma köklerinde zarar yaparak asmayı kurutan bir bağ zararlısı) bunda en büyük etken olmuştur.
Filoksera' nın Manisa'ya girişi bağların tahrip olmasına yol açmıştı. Filoksera nedeniyle yerli asma fidanları ile tesis edilen bağlar kuruyordu. Bu yüzden yerel yönetim üzüm üretiminin hızla düşmesini önlemeyi, verim artışını yeniden yükseltmeyi amaçlamaktaydı. Çare ise Filokseraya dayanıklı asma fidanlarının kullanılarak bağ tesis edilmesiydi.
Bu amaçla 1924 yılında kent merkezinin kuzey batısında 3 km mesafede Horozköy'de 244 dekar arazi üzerinde Amerikan Asma Fidanlığı kuruldu. Burada Filokseraya karşı dayanıklı Amerikan asma anaçları üretilmiş ve yeni bağ tesis edilmesi için üreticilere dağıtılmıştır. Enstitü o dönem Manisa bağcılığı adına yaşamsal bir işlev yerine getirmiştir.
1930 yılında Tarım Bakanlığına bağlanan fidanlık, bugün Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü olarak, Manisa Bağcılığı yanında Ülke bağcılığının gelişmesine büyük katkı sağlayan bir kuruluş olarak, yeni bilgi ve teknikleri araştırma, üretim, eğitim vb. çalışmalarına devam etmektedir.
https://arastirma.tarim.gov.tr/manisabagcilik/Sayfalar/AnaSayfa.aspx web sayfasından Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü ve çalışmaları hakkında detaylı bilgi alınabilir.
1935 yılında Manisa İlindeki bağlık alan 41.088 hektardı. Bir yıl sonrası üzüm üretimi ise 35.000 tonu bulmuştur.
Manisa bağcılığı sonraki yıllarda büyük bir atılım gerçekleştirmiştir.
Karasaban ile yapılan tarımdan Makineli tarıma geçiş başladı.
Klasik yer bağları (goble) hızla yüksek sistem telli terbiye şekline çevrilirken yeni bağ dikimi de gittikçe arttı.
1970 lı yıllar Ziraat Mühendisleri yüksek sistem tesis edilen yeni bağları kontrol ediyorlar.
Tarım Bakanlığı uzmanları yer bağlarında gübreleme denemeleri yapıyorlar.
1963 yılında çekirdeksiz sultaniye bağ alanı 42.310 hektarken,1970 yılında 45.830 hektara ulaştı. Aynı yıllarda kuru üzüm üretimi 45.362 tondan 85.945 tona yükseldi.
Manisalı bağcılar bağlarında kullanmak için Bordo Bulamacı hazırlıyorlar. Fotoğrafta Bağda İlaçlamalarda kullanılmak üzere Bordo Bulamacı hazırlayan bağcılar görülmektedir.
1972 yılında bağ alanı 46.220 hektardı. Çekirdeksiz kuru üzüm üretimi 80.000 ton olarak gerçekleşmiştir.
Üreticileri teşvik için yapılan Mahsül Teşvik Müsabakasından fotoğraflar.
1986 yılında Manisa'da bağ alanı 45.797 hektardı ve 503.133 ton yaş üzüm elde edilmişti.
1996 yılında ise İldeki bağ alanı 58.627 hektara ulaşmış, 97.163 ton çekirdeksiz kuru üzüm elde edilmiştir.
2005 yılında ise 67.119 hektara ulaşmış olup, bu alandan 1.164.585 ton yaş üzüm, 225.207 ton çekirdeksiz kuru üzüm elde edilmiştir.
2. dünya savaşı sonrası yokluk yılları, ama Manisalı bağcılar kadın, erkek ve çoluk çocuk hep beraber üreterek ekonomiye katkı sağlıyorlar.
Arkada bütün heybetiyle Sipil dağı ve Manisalı bağcılar Dünyaca ünlü Sultaniye Üzümlerini seriyorlar.
Manisa ile özdeşleşen Beyaz Fil ve Türkiye Bağcılık ve Şarapçılık Sergisi. Bayraklardan görüleceği üzere uluslararası yapılan bu sergi Manisa'da yapılmıştır.
Bağbozumu zamanları ayrı bir heyecandır. Adeta Manisa ve Manisalı için bayramdır.
Bandırmada kargı-hasır sepetler kullanılan 1950 li yıllar. Altın sarısı üzümler hasır sepetler ile Potasa'ya bandırılıyor.
İstanbul merkezli Fransızca basılan uluslararası bir gazetenin kapağı: Manisa'da Üzüm Bayramı yıl 1950.
1970 li yıllar. Fotoğraflar renklenmiş. Bandırmada kullanılan hasır sepetlerin yerini de metal bandırma kovaları almış durumda.
Aşağıdaki fotoğraflarda günümüzde Manisalı üreticilerin uyguladıkları değişik bandırma yöntemleri görülmektedir.
2000'li yıllar bandırmada halk arasında 'kelter' deniler plastik sepetler kullanılıyor.
Plastik kasalar ile bandırma işlemi yapan bir bağcı.
Havuz şeklinde oluşturulmuş bir düzenekten sepetlerin kaydırılmasıyla üzümlerini bandırma yapan bir üretici.
Günümüzde Bandırma yerine püskürtme şeklinde de potasa eriyiği üzümlere uygulanmaktadır.
Bu metodun işçilik ve zaman açısından avantajı olduğu gibi kalite ve renk açısından da dezavantajı vardır.
Bugün Manisalı üreticiler makinalı olarak üzüm serme ve kaldırma yapılabilmektedir.
Manisa ve Manisalı bağcılar için eskiden olduğu gibi günümüzde de bağ bozumu zamanlarının bir bayram, şenlik havasında geçmesi için yerel yönetimlerce çeşitli aktiviteler yapılmaktadır. İl Müdürlüğümüz bu aktivitelere katılım ve katkı yapmaktadır.